Novel

01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42
23.09.2010 00:27:33

 

Saat sekiz olmuştu. Dişlerini fırçaladın, lacivert önlüğünü giyip, beyaz kolalı yakanı takıp, sarı, yeşil armalı yeleğini giydikten sonra antreye yöneldin. Bu sabah az kaldı su mataranı vermeyi unutuyordum. Tam arabaya binecekken camdan seslendim, sen de bir koşu gelip eteğini açarak yukarıdan attığım matarayı kucakladın. Bu yıl seni okula baban bırakıyor, dönüşte servisle geliyorsun. Babanla sana camdan el salladım. Babanı da her sabah camdan el sallayarak uğurlarım ve o da bana selektör yaparak yanıt verir ama bu sabah nedense selektör yapmamıştı, düşünceliydi herhalde. Kolay değil İstanbul gibi bir metropolde, yarı tahsilli, hiç ana baba desteği olmadan, kendine bir yer bulmak, hayatı omuzlamak. Tanrı yardımcısı olsun. Babanız uçlarda yaşayan, çok neşeli, çok sinirli, çok seven ve neticede aslında yoran bir kişilik......fakat her şeye rağmen iyi bir baba ve iyi olmaya çalışan bir eş....

Sizi uğurladıktan sonra mavilere bürünmüş sevgili yatağıma geri döndüm. ‘ YATAĞIM’ çok sevdiğim arkadaşım : Ben burada uyuyor, burada hastalanıp iyileşiyor, burada kitabımı okuyor, rüyalarıma, kabuslarıma o şahit, şimdi de yazıyorum galiba! Bir şey daha var; ben burada ders çalışıp, dört yıla meydan okuyup, akşam ticaret lisesini bitirdim, hem de ikinci olarak. Yatağım bana çok destek oldu doğrusunu söylemek gerekirse, şimdi de kalem tutmama şahitlik ediyor. Teşekkürler sevgili yatak! Tabii yatağımın üstünde duran mavi tavşanımı, pembe kulaklı beyaz tavşanımı, CAROLİNE adında Paris’li pembe ekose elbiseli bebeğimi ezip geçemem...